Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz..
Hiçbir şey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme
gökkuşağını kuşandığım bu aşk yalanmış. Şimdi karanlık sularda boğuluyorum.
Gökyüzü kurşun gibi ağır. Ne yana dönsem yalan. Gülüşler yalan, vaatler
yalan..İnsanlar yalan. Ben seni mi sevdim..Senin gözlerinle mi baktım
dünyaya.. senin ellerinle mi çiçek derledim.. sevinçti, aşktı göğsüme
bastım. Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım?
Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim.. Bir aldatmacaymış, kötü
bir rüya.. Kötülüğün bile bir yüzü vardır, bir görünüşü.. ama en beteri
buymuş.. bu aldatmaca. Bir masal olsaydın razıydım, bir şiir olsaydın, alır
saklardım.Güzel bir yüz kalırdı senden geriye, hoş bir anı.. kimsenin
dokunamayacağı bir tarih. Ama hiçbir şey kalmadı.. Bir yokluğu varsaymışım.
Bir HİÇ’e sarılmışım. Çölde serap bile değilsin. Serabın gizli ışığı vardır.
Sen ışığı yutan karanlık.. bir kör kuyu.. Ben kör kuyularda kaynak suyu
aramışım.
Nasıl olsa biterdi bu aşk. Ama unutulmaz bir hatıra, gençliğin en güzel
anısı olarak kalsaydı.. Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin. Kökün çürük,
yaprağın kül, meyven zehirmiş. Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım.
Kabahat sende değil, ben insan tanımamışım.
Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim.. Çünkü sen zaten
yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir toz tanesini bir mücevher
sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni kahreden, beni yok eden, beni
bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten
yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım?
ALINTI
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.