Sabaha karşı bir düş
kurdum...Yalnızlığımın eşiğinde, acabalarımın senfonisi
çalıyordu.. Belkilerim vardı.. Birde , birde sensizliğim..
Sabaha karşı bir düş
kurdum...Sen bundan habersiz.. Benden habersiz
uyurken..Düşlerimi gezdirdim..Uykusuzluk diyarının tenha
caddelerinde.. Ve düşüncelerimin hiç bilinmedik, ıssız
köşelerinde, sen oldum..
Sabaha karşı bir düş
kurdum..... Seni kurdum zamansız..Ve amansız.. Ve herşeyi yanıma
alarak, adımlarının gölgesi oldum..Sen oldum.. Sensizlik oldum..
Sabaha karşı bir düş
kurdum...Düşümde güneşi, güneşte aydınlığı, aydınlıkta seni,
sende ise kendimi buldum.. Neler yazmadım ki adına...
"Baş harflerini nerelerde
kullanmadım ki, hatta noktasızlara nokta koyup, adını bile
kısalttım, kimse bilmesin diye.."
Mana aradım..
çözümsüzlüğün ortasında ...
Sabaha karşı bir düş
kurdum...Gecenin en sonuna gidiyor..Günün ilk ışıklarını
karşılıyordum..Saat dördü vururken....
Ben hala seni
düşünüyordum..
"Sen yoktun
biliyorum..Benimkisi, çok uzaklarda, bilinmedik bir şehrin, en
kuytu en karanlık , şimdilerde özlem dolu bir evin değişmesini
bekleyen patlamış ampulü gibi,
Işıksız geceleri
aydınlatma hevesi..
Özlem dolu bir insan ne
yapıyorsa ben de onu yapıyordum.. Sensizliğe doğru yürüyor,
dönüp bakmadan ardına.. Gidiyordum işte..
Gidiyorum....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.